Sonsuzluk

Sonsuzluk hayatım boyunca aklımı kurcalayan bir kavram olmuştur. Sonsuz kelimesinin Türk Dil Kurumuna göre tanımı: “Sonu ve sınırı olmayan şey.” Türk Dil Kurumunun tanımını yapabileceği ve diğer insanların bunu kabul edebileceği kadar elde tutulur hale getirebildiğimiz bir olgu.

Anasınıfı Öğretmenliği yapmakta olan ablamın gelişi güzel bahsettiği bir konu çok ilgimi çekmişti. Bir konuşmamızın arasında, çocuklara ölüm ve sonsuzluk kavramlarının anlatılmasının neredeyse imkansız olduğundan bahsetmişti. Çocuk mantığının yok olmayı ve bir şeyin sonsuza kadar sürmesini algılamakta güçlük çekmeleri gerçekten ilginç bir konuydu benim için. Çünkü çocuklar biri öldüğünde, yok olmasını anlayamaz, algılayamaz ve bu durumu kabullenmezler. O yüzden ölümler artık var olmayan kişinin bulunduğu konumdan, çok uzak bir konuma gittiği olarak tanımlanır çocuklara. Buradan çok uzakta çiçeklerle dolu bir bahçede olduğu gibi küçük beyaz yalanlar. Uzayın sonsuzluğunu ise sadece “çok” olarak algılatabilirsiniz bir çocuğa. Yani uzay sonsuz değil sadece çok uzun bir yoldur.

Aslına bakarsanız sayı doğrusunda 0 ile 1 arasının sonsuz kesre bölünmesini bende çok geç kabullenmiş biriyim. Çocukken matematik en iyi derslerimden biri olmasına rağmen, sayı doğrusunda solda(0) ve sağda (1) sınırlarını görebildiğim bir çizginin arasının nasıl sonsuz kesre bölündüğünü yani sonsuz olduğunu bir türlü idrak edememiştim. Hatta bir dönem 0 ile 1 arasındaki doğrultuda atomların sayılmasını (o dönemler atom evrendeki tüm maddelerin en küçük yapı taşıydı ve asla bölünemiyordu) ve sonsuz kadar değil o atomların sayısı kadar bölünebilmesini talep edecek kadar bu duruma sinirli bir haldeydim.

Büyüdükçe artık beynimin tamamen algılayabileceğini düşünüyordum. Ancak fark ettim ki diğer insanlarda algılayamıyordu. Çocuklar anlayamıyor ve bunun sonucunda kabullenmiyor, büyükler ise anlamıyor ancak kabulleniyordu. Her zaman olduğu gibi aklımızın almadığı şeyleri bir kalıba oturtuyor ve o şekilde “kabulleniyoruz.” Bilinmezlikten korkan insanoğlu anlamadıkları şeyleri ya yok sayıyor ya da bildiği bir kalıba uyduruyor. Bu şekilde onu kontrol ettiğini düşünüyor ve daha az korkuyor sanırım. Nazım Hikmet yetişkinlerin anlayamadığı ölümü kabullenmesini tam olarak anlatıyor bence.

“İnsan öleceğini bile bile nasıl yaşar? Ya çıldırır ya da öleceğini unutur.” Nazım hikmet

Peki sonsuzun sonunda ne vardır? Bu kesinlikle mantıksız ve cevabı olmayan bir sorudur. Yine de bir cevap vermem gerekirse bu cevabı bir Wi-Fi şifresi ile vermek isterim. Arkadaşıma şifreyi sorduğumda 1’den 0’a kadar cevabını almıştım bir keresinde. Kastettiği 1,2,3,4,5,6,7,8,9,0 şeklinde düz telefon klavyesinde bulunan sıralamaydı. Ancak benim o an aklımda canlanan bir döngüydü 1,2,3,4,5,6,7,8,9…0,1,2… Yani 1’den başlayarak sonsuza gidip tekrar 0’a ulaşmak. 0 hepsinden büyük ve hepsinden küçük bir sayıymış gibi düşündüm o an. Sayıların dikine yükselen bir biçimde değil bir çember oluşturacak şekilde ilerlediği bir döngü oluştu zihnimde. Bu zamanlar 2. Sezonunun trailer’ı yayınlanan, çok sevdiğim Love, Death & Robots mini dizisinin ilk sezonunu izleyenlerin neredeyse herkesin en sevdiği “Zima Blue” bölümünde anlatıldığı gibi. Dizinin bu bölümünde insanı çoktan aşan, insanlar arasında tanrılaştırılacak kadar gelişen bir robotun her şeyi bırakıp ilk haline geri dönmesi anlatılır. Tabi ki çok saçma bir teori olarak bakabiliriz. Sadece bir anlık oluşan bir düşüncemdi. Ancak insanlığın tüm teknolojilere sahip olduğu gelecekte yok olmaya yüz tuttuklarında, her şeyi bırakıp geldikleri doğaya geri dönmeleri de düşünmesi çok zor bir şey değil. İnsanoğlu her şeyi deneyimlediğinde gerçekte sahip olmak istediğinin çok temel nesne ve duygular olduğunu anlayacak olma ihtimali.

“3. Dünya Savaşı’nda hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4.Dünya Savaşı’nda taş ve sopalar olacağını biliyorum” –Albert Einstein

Kim bilir belki de bunu zaten tüm insanlık sürekli olarak istemsizce yapıyordur. Hiçlikten(0) gelerek yeryüzünde birçok şeyi deneyimleyerek yaşadıktan(1) sonra tekrar ölüyoruzdur(0). Belki de ne kadar algılayamasak da istemsizce 0 ve 1 arasında sonsuz kesre bölünüyoruzdur.